38. SAD / 60Sure Ayet Sayısı: 88 Kitap Sırası: 38 Nüzul Sırası: 38 Nüzul Yeri: MEKKE | Derler ki:
"Bilakis!
Siz... Size merhaba yok.
Siz... onu bize siz takdim ettiniz... artık, ne beis bir karar." | قَالُوا بَلْ اَنْتُمْ۠ لَا مَرْحَباً بِكُمْۜ اَنْتُمْ قَدَّمْتُمُوهُ لَنَاۚ فَبِئْسَ الْقَرَارُ | .60 | 60 |
kâlû Kök: K:VLKelime: kavlFiil, 3.ncü, Eril, Çoğul, Geçmiş Zaman Kelime Anlam: Anlaşma. Sözleşme. Konuşulan söz. Söz cümlesi. İtikad, delalet. Tarif. İlham.
bel Kök: harfKelime: belKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). Bilakis. Olumsuz soruya olumlu cevap anlamında evet demektir. / Vazgeçme bildirir. “öyle değil böyle”, “fakat”, “hiç olmazsa”, “bilakis” gibi manalar verdirir. / Kendinden önce bir emir veya olumlu hüküm gelmişse, o emri veya hükmü kaldırır, gelmemiş gibi yapar.
entum Kök: zamirKelime: entumZamir
la Kök: harfKelime: laKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). (değil, olmadı) Olumsuzluk anlatır, matufun, matufun aleyhin işine katılmadığını ifade eder.
merhaben Kök: RHBKelime: ... veri girişi devam ediyor ...
bikum Kök: harfKelime: biKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). ile, -e, -a / Bağlamak, ulaştırmak içindir.
entum Kök: zamirKelime: entumZamir
kaddemtumûhu Kök: K:DMKelime: KadmFiil, TEF'İL Kalıbı, 2.nci, Eril, Çoğul, Geçmiş Zaman
lenâ Kök: harfKelime: leKelime Anlam: kesinlik, şüphesizlik, mutlak var oluş bildirir.
fe Kök: harfKelime: feKelime Anlam: Edat (Harf-i Cer). de, da / matuf ve matufun aleyh arasındaki ortak bir yönle birlikte, sıra da bildirir. Aynı zamanda fiillerin meydana gelişi arasında fazla surenin geçmediğini de gösterir.
bi'sel Kök: BeSKelime: ... veri girişi devam ediyor ...
karâru. Kök: K:RRKelime: kararİsim, Eril Kelime Anlam: Değişmez hale gelmek. Sabit ve sakin olmak. Ne az ne çok olan tam ölçü. Ölçülülük. Gitmeyip kalmak. Oturaklı yer. Sakin olacak yer. Anlaşılan ve sabit hale gelen son karar sözü. Mahkemece verilen son söz ve neticeye bağlama. Dolanmak. Ayakları kısa ve çirkin yüzlü bir cins koyun. | | | | |
Diğer Meal: O grup da, “Hayır, size rahat ve huzur olmasın. Bu cehennemi bizim önümüze siz sürdünüz. Orası ne kötü durak yeridir!” der.
|